Başak Müştü

SOAS, University of London
Program: MA International Law
Tarih: 2010 – 2011 Akademik Eğitim Dönemi
Jean Monnet Bursiyeri
2-3 ay içinde alıştıktan sonra insanların niye Londra’yı bu kadar sevdiklerini anlamaya başladım. Tüm dükkan ve kafelerin akşam 6’da kapandığı ve her şeyin inanılmaz pahalı olduğu doğru ama Londra bu kusurlarını en güzel parkları, sokak partilerini, dolup taşan pub’larını ve dünyanın en iyi niyetli insanlarını (hiçbir zaman bavulunuzu yalnız taşımıyorsunuz!) karşınıza çıkararak telafi ediyor.
British Side’da çalışan Pelin Akçay’la konuşmadan önce SOAS’ın adını ya da ününü duymamıştım. Türkiye’de bu okulun çok tanınmadığını ama aslında SOAS’ın doğuya özgü ve farklı öğrenci, hoca profili, ve ders, aktivite çeşitleri ile meşhur olduğunu anlattı. Bir uluslararası ilişkiler öğrencisi olarak, tüm bu branşı etkisi altına alan Batı fikir ve görüşlerinden bıkmıştım. Buraya geldiğimdeyse, okulun beklediğimden çok daha fazlası olduğunu gördüm. Bazen bu açık fikirlilik uç görüşlerin ortaya çıkmasına yol açsa da, benim daha iyi, daha hoşgörülü bir insan olmamı sağladı.
Burada uluslararası hukuk master’ı yapıyorum ve anladım ki SOAS hukuk bölümünü bu kadar başarılı ve tanınmış yapan biraz önce anlattığım bu açık görüşlülük. Tüm derslerim hayatı kültürel, ekonomik, sosyal bütün yönleriyle kucaklıyor ve hukuku asla yazıldığı şekilde kabul etmiyor.
Londra’da yaşamak ilk başlarda benim için çok zor ve zahmetli oldu. Yeni kültür, insanlar ve yeni okulum çok yoğun ve bunaltıcı bir dönemden geçmeme sebep oldular. Fakat 2-3 ay içinde alıştıktan sonra insanların niye Londra’yı bu kadar sevdiklerini anlamaya başladım. Londra’da her 3 kişiden 2’si turist olduğu için bir süre sonra insanların bavullarıyla sizi ezmeye çalışmalarına bile alışıyor hatta sevmeye başlıyorsunuz. 1 sene Londra’yı tanımak için kesinlikle yeterli değil.