Loading…
SİTE ARAMASI

Elif Ergin

Newcastle University

Program: MA Regional Development and Spatial Planning
Tarih: 2018 – 2019 Akademik Eğitim Dönemi

Newcastle University’nin sağladığı eğitim tam olarak bu; çok yönlü, açık fikirli ve farklılığı kucaklayan bir eğitim anlayışları var. Öğrenciye bilgiye ulaşma sürecinde gereken her destek veriliyor, ve tam anlamıyla bütün kapılar açık.


Ülkemizde “Diplomalı İşsiz” tanımının iyiden iyiye her sektöre yayıldığı şu günlerde özgeçmişinizde sizi diğerlerinden ayıracak özellikleriniz olması şart oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi İngilizce Şehir ve Bölge Planlama mezunuyum ve 6 aylık iş arayışımın ardından yüksek lisans yapmam gerektiğine karar verdim. Bunun için de yıllardır eğitimini başarıyla tüm dünyaya pazarlayan -ayrıca Şehir Planlama’nın doğduğu coğrafya olan- İngiltere’den daha iyi lokasyon olamazdı.
Şuan bir aydır Newcastle’dayım, ve terciğimin doğru olduğunu şimdiden söyleyebilirim. Planlama oldukça disiplinlerarası bir alan ve pek çok konu hakkında yetkinliğiniz olması şarttır. Newcastle University’nin sağladığı eğitim tam olarak bu; çok yönlü, açık fikirli ve farklılığı kucaklayan bir eğitim anlayışları var. Öğrenciye bilgiye ulaşma sürecinde gereken her destek veriliyor, ve tam anlamıyla bütün kapılar açık. Geçen gün 12 tane profesör, 6 kişiden oluşan master programımız için sırayla kendilerini tanıttıkları, çalışma alanlarını anlattıkları bir seminer verdiler  mesela, ki İTÜ’de bunu asla göremezsiniz. Bilgiyi arayanlar için tasarlanmış bir eğitim sistemi kısacası. Öğrenci profili açısından da Newcastle için duyduğum internasyonel tanımı hakkını veriyor diyebilirim.
Konaklama için okulun Postgraduate Students yurtlarından birine yerleştim. Temiz, kullanışlı ve kampüse çok yakın. 6 kişi bir mutfağı paylaşıyoruz ve burda da ulusal çeşitlilik hakim, ki ingilizce pratiğiniz ve yeni kültürleri tanımanız için bu şekilde bir konaklamayı tavsiye ederim. Newcastle gibi öğrenci şehirlerinde pek çok seçeneğiniz olacaktır, özel yurtlar, oda kiralama gibi. Ama ilk zamanlarda kimseyi tanımıyorken iki sohbet edebileceğiniz insanlar olması gerçekten çok önemli. Stüdyo dairede kalan arkadaşlarım yalnızlık konusunda yakınıyorlar mesela.
Newcastle şehrinden bahsedecek olursak, tam bir öğrenci şehri diyebilirim. İstanbul’un temposundan sonra başlarda bana çok yavaş geldi. Hafta içi 6-7 gibi dükkanlar kapanıyor, publar dışında hayat bitiyor. Ama pub kültürü ve öğrenci mekanları hep canlı ve işlek.  Bütçe olarak Londra’dan okul için buraya gelenler çok ucuz olduğunu söylüyorlar. Günümüzdeki döviz çılgınlığı gözünüzü korkutmasın. Mutfak alışverişiniz alım gücünün yüksek olması sebebiyle TL’ye çevirdiğinizde aşağı yukarı Türkiye’deki market alışverişiniz ile aynı bütçeye denk geliyor. Ama aklınızda olsun, burada gerekli şeyler ucuz, gereksiz şeyler pahalı. Her gün dışarda yiyeyim derseniz biraz pahalıya gelebilir. Şehir çok kompakt, her yer yürüme veya bisiklet ile ulaşabileceğiniz gibi. Deniz havası almadan yapamayanlar için de ekleyeyim, Kuzey Denizi kıyısı metroyla 20 dk. uzaklıkta, fish and chips kafası sizi bekler.  
UK eğitimi hayallerinizi süslüyorsa yola yalnız çıkmayn derim. Başka bir ülkeye gitmek, evrak işleri demek ve bunlar içinizde herşeyi doğru mu yaptım sıkıntısı yaratıyor. Bir de benim gibi panik biriyseniz, süreci paylaşabileceğiniz birine ihtiyacınız var. British Side için tek söyleyebileceğim, vize merkezinde zarfı görünce başvuru evraklarını teslim alan ve kontrol eden görevlinin “British Side ile çalışmışsınız hiç bir sorun olmaz, onlar işini bilir.” İfadesidir. British Side Beşiktaş şubesinden Özge Yuvanç Hanım’a ilgisi, içtenliği ve çılgın miktardaki sorularıma verdiği her yanıt için teşekkür ediyorum. Başvuruya hazırlanan ya da gitmeden araştırma yapayım diyen sayın okur, başarılar dilerim yolun açık olsun.